EDİTÖRDEN

Yaratıcıyı Newton Kanunlarına Hapsetmeye Çalışmak (1)

Son günlerdeki dini tartışmaları dinlerken bir fıkra aklıma geldi. Temel gördüğü Yahudi’ye tekme tokat girişince canı yanan Yahudi şaşkınlık içinde sorar “niçin vuruyorsun?”. Temel ciddiyetle cevap verir “siz birçok peygamberi öldürmüşünüz”. Yahudi “yahu bunlar yüzyıllar önceydi” deyince Temel gayet sakin bir şekilde “olsun ben yeni duydum” der.

Batı’da üç yüz elli hatta beş yüz yıl önce yapılan tartışmaların, sanki bunlar dünyada hiç konuşulmamış gibi ülkemizde yeni konuşulmaya başlanması ve bunları konuşanların epeyce taraftar toplamasına üzülmemek elde değil.

1900’lerin ikinci yarısına kadar Batı dünyasının fikri temellerinin en etkili isimleri Martin Luther, Newton ve Descartes’tir. Bunlar içinde Newton, Batı paradigmasının temel taşı olmuştur. Hatta Batılılar için gelmiş geçmiş en önemli kişi kabul edilir.

Newton görünür evrenin kurallarını formüle etmiş ve insanlığın binlerce yıldır üzerinde tartıştığı birçok sorunun cevabını o günkü tartışmaları susturacak şekilde vermiştir.

Ünlü bilim insanı, fizik alanında üç yasa ortaya koymuştur;

  1. Bir cisme etki eden kuvvetlerin bileşkesi sıfırsa cisim dengededir.
  2. Kuvvet, kütle ile ivmenin çarpımına eşittir.
  3. Etki tepkiye eşittir.

Aslında bu üç maddelik yasa, etki=tepki kuralından başka bir şey değildir. Klasik bilimin mevcut diğer iki kuralı da maddenin ve enerjinin korunumu kanunudur. Newton böylece, görünen evrenin çalışma prensiplerini de açıklamıştır. Bu prensiplerin ortaya çıkardığı evren görüşü ‘’mekanik evren’’ görüşüdür. Basit ifadesiyle, evren bir makine gibi kurulmuştur. Malum prensipleri vardır onlar asla değişmezler.  Evrenin kendi yasalarıyla işlediği ve yaratıcı müdahalesinin olmadığı görüşüdür. Çok enteresandır, kendisi dindar bir Hristiyan olan Newton bu görüşleriyle hem deizmin hem de materyalizmin ilham kaynağı olmuştur.

Hangi bilginin bilimsel bilgi olduğu konusundaki kriterleri koymada da Newton ve Descartes deneyi, gözlemi, tarafsızlığı, aklı ve analitiği ortaya koymuşlardır. Bu şekilde özelden genele bir yaklaşım kutsanmış, parçadan bütüne gitme bilimin tek yolu olarak görülmüştür. Bunun dışındaki görüşler metafizik olarak kabul edilmiştir. Tıpkı “faiz haramdır” dediğinde normatif iktisat, faiz ödediğinde pozitif iktisat olması gibi.

Batıdaki bu paradigma 1800’lerin başında, çift yarık deneyi ile değişmeye başlamıştır. Çift yarık deneyinde ne oldu derseniz en basit haliyle elektronların onları izlemeyince dalga gibi, onları izleyince tanecik gibi davranmaya başladığının görülmesidir.

Einstein önceleri kendisinin de inanmakta zorlandığı çekirdek altı fizikte yaşanan gelişmelere çok büyük katkı sağlamış, görecelilik prensibini ortaya atmış, Newton’un kabul ettiği mutlak zaman anlayışının maddenin düşük hızlarında geçerli olduğunu ve zamanın genişlediğini göstermiş, hızın göreceli olduğunu ortaya koymuştur.

Sizleri sıkmadan ifade edelim; bu açıklamalar ışığında çekirdek altı fizikçileri bir elektronun yeri bilindiğinde hızının, hızı bilindiğinde yerinin bilinemeyeceğini ancak ihtimal hesapları yapmanın mümkün olacağını ortaya koydular. Ayrıca anti parçacık tanımını ve evrende bütünselliği keşfettiler.

Sizleri daha fazla bilim tarihi ve epistemoloji (bilgi felsefesi) ile yormadan, 1900’ü yılların ikinci yarısına kadar batıda hâkim olan, Newton ve diğer bilim adamlarının ortaya koyduğu, “mekanik evren” görüşüne esas teşkil eden ilkeler neye dayanıyordu? Kuantum yani çekirdek altı fizik neleri değiştirdi? Çok sade bir biçimde özetlemek gerekirse;

Newton ve onun ekolündekilere N, Kuantum görüşlerine K diyelim.

N1: Belirlilik prensibi. Evren yaratıcı tarafından saat gibi kurulmuştur. Tanrı evrene müdahale etmez, her şey belirlidir.

K1: Evrende belirlilik sadece düşük hızlarda hareket eden cisimler için geçerlidir.

N2: Bilimsel bilginin yöntemi tüme varımdır. Maddenin en küçük parçasını incelersen maddeye hâkimiyetin artar.

K2: Evren bir bütündür. Bütünsel olarak evreni anlayamazsak parçayı doğru anlamlandıramayız. Yani evreni anlamanın yolu tüme varım değil tümden gelimdir.

N3: Bir şey ya doğrudur ya yanlıştır.

K3: Bir şey ya doğrudur ya yanlıştır ya da belirsizdir.

N4: Bir cisim aynı anda iki yerde olamaz.

K4: Bir cismin aynı anda iki yerde olması bilimin konusudur.

N5: Zaman mutlaktır

K5: Zaman görecelidir.

Elbette bu listeyi uzatmak mümkün ama okuyucuyu sıkmamak açısından bu paradigma dönüşümümün düşünce akımlarına etkisi ile günümüz ilahiyat tartışmalarına gelmemiz gerek…

Hakan DEMİRCAN

View Comments

  • Her şeyin ilahi Bir güç Tarafından kontrol edildiğini bilmeyenler her türlü yorum yapabilirler.

  • insanların bir çoğu ALLAHIN gönderdiği kitaplardan habersiz şuursuzca sağa sola savrulmuş bir şekilde yaşayıp gidiyor
    ne zebur a ne tevrat a ne incile nede hz KURAN a inanmadi yada sayfalarını aralayıp içeriğine bakmadı.
    insan fikriyle düşünülmüş ve aynı insanların elleriyle yazılmış ve bilinçsiz insanların aklıyla yuceltilmis fikirler bugün toplumun bir çoğunu etkisi altına almış. kalplere karanlık çöktü kararan kalpler viraneye çöplüğe döndü ve lanetlenmis iblis o kalpleri mesken edindi ve insan yolundan saptı farkında değil artık neyin ne olduğu ne olacağının da bilincinde değil
    kalp en çok neyi severse onu ilah edinir ..
    ALLAH bizi doğru istikamette olanlardan hidayetine nail olanlardan eylesin INŞALLAH. .

Recent Posts

  • Gündem

YALNIZCA VE SADECE MİLLETİMİZİN ASKERLERİNE MUHTACIZ

Seçilmiş Cumhurbaşkanımızın katıldığı merasimden sonra bir gurup teğmenin sonradan korsan yeminle Mustafa Kemal’in askerleriyiz diyerek…

2 saat ago
  • Gündem

İBB Meclisi’nde İstanbul’da Suya Her Ay Zam Yapılacak

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Meclisi’nde alınan kararla su fiyatlarına %17,5 zam yapıldı ve her ay…

3 saat ago
  • Gündem

Marmara’da Lodos: Deniz Ulaşımı Olumsuz Etkilendi

İstanbul' da Şiddetli lodos, Marmara Bölgesi'nde deniz ulaşımını sekteye uğratmaya devam ediyor. İstanbul, Bursa ve…

4 saat ago
  • Makale

Evrensel Bir Kişilik Profili: Ebu Leheb ve Karısı (1)

Ebu Cehil deistti, diğer Mekkeli müşrikler de deistti, Allah’ın varlığına inanıyorlardı ama Hz. Muhammed’in Allah’ın…

5 saat ago
  • Makale

Bünyamin’in Alıkonma Süreci ve Su Kabı Meselesi-2

Önceki yazımızda Yûsuf 12/76 ayetini kısmen ele almıştık. Bu yazımızda ise ayetin ele almadığımız yönleri…

5 saat ago
  • Gündem

Eksikleri Varsa da Doğruya Yakın Bir Görüş

Eksikleri Varsa da Doğruya Yakın Bir Görüş Mirat Haber olarak, İslam'a aykırı olmadığı müddetçe, her…

5 saat ago