Yargıtay’dan Milyonları İlgilendiren Yıllık İzin Kararı
Bir markette kasap olarak çalışan kişi, sosyal medya canlı yayını sırasında yere düşen köfteleri satılan köftelerin arasına bıraktı. Market yönetimi, doğruluk ve bağlılık ilkelerini ihlal ettiği gerekçesiyle kasabı işten kovdu. Kasap iş mahkemesinden eli boş dönse de Yargıtay’dan yıllık izinlerinin ücrete dönmesi için onay aldı.
Kasap reyonunda görev yapan genç, sosyal paylaşım sitesinden canlı yayın yaptığı esnada, yere düşen köfteleri alıp satılan köfteler arasına koydu. Genç kasap, doğruluk ve bağlılık ilkelerine aykırı davrandığı gerekçesiyle işten kovuldu. İş Mahkemesi’nden eli boş dönen kasap müjdeli haberi Yargıtay’dan aldı.
Çalıştığı marketin kasap reyonunda köfte yapan genç, sosyal paylaşım sitesinden canlı yayın yaptı. Canlı yayın esnasında “1 kg alana 1 kg bedava, yiyin. Hepsinin içine çivi bastım, taş bastım, yiyin de aklınınız başınıza gelsin” ifadelerini kullanan genç kasap, üretim sırasında yere düşen köfteyi alarak satılacak köftelerin içine koydu.
Kasabın şok hareketi sonrası market işletmecisi, genç ustayı kovdu. İş Mahkemesi’ne başvuran genç kasap, iş akdinin haksız yere feshedildiğini belirterek, kıdem ve ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini istedi.
Davalı market avukatı ise, davacının et parçalama personeli olarak görev yaptığını, işyerinde mesai saatinde köfte üretimi yapılırken, kendisine ait telefonla sosyal medya sitesi Facebook üzerinden canlı yayın gerçekleştirdiğini ifade etti.
KARARI YARGITAY’A GÖTÜRDÜ
Davacının canlı yayın sırasında “1 kg alana 1 kg bedava, yiyin. Hepsinin içine çivi bastım, taş bastım, yiyin de aklınınız başınıza gelsin” sözlerini kullandığını, üretim esnasında yere düşen köfteyi yerden alarak satışa sunulacak köftelerin içine koyduğunu ileri sürdü.
Genç kasabın şirketin kurumsal kimliğini itibarsızlaşma yönündeki faaliyeti karşısında iş akdinin İş Kanunu 25/2-b-e gereğince haklı sebeple feshedildiğini belirtti. Davanın reddedilmesi gerektiğini savundu. Mahkeme, davanın reddi yönünde karar verdi. Davacı işçi, kararı istinafa götürdü. Bölge Adliye Mahkemesi itirazı reddetti. Bu sefer de davacı kasap, kararı Yargıtay’a götürdü. Dava dosyasını yeniden inceleyen Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, emsâl bir karar aldı.
Yargıtay kararında, 4857 sayılı İş Kanununun 59. maddesinde, iş sözleşmesinin herhangi bir sebeple bitmesi hâlinde, işçiye kullandırılmayan yıllık izin sürelerine ait ücretlerin son ücret üzerinden ödeneceği hükme bağlandığı hatırlatıldı.
İSPAT YÜKÜ İŞVERENE AİTTİR
Yıllık izin hakkının ücrete dönüşmesi amacıyla iş sözleşmesinin feshinin şart olduğu, sözleşmenin bitme şeklinin ve haklı sebebe dayanıp dayanmadığının önemi bulunmadığına vurgu yapıldı. Kararda şu ifadeler kullanıldı:
“Yıllık izinlerin kullandırıldığı noktasında ispat yükü işverene aittir. İşveren yıllık izinlerin kullandırıldığını imzalı izin defteri veya eşdeğer bir belge ile ispatlamalıdır. Bu konuda ispat yükü üzerinde olan işveren, işçiye yemin teklif edebilir. Mahkemece iş akdinin işveren yönünden haklı sebeple feshedildiği kabulü ile uyuşmazlık konusu tüm talepler yönünden davanın reddine karar verilmiştir. Ne var ki, yıllık izin ücreti alacağının, iş sözleşmesinin feshine bağlı bir alacak kalemi olmakla birlikte, feshin haklı olup olmadığına bağlı olmaksızın ödenmesi gerekmektedir. İlk Derece Mahkemesince bu konuda herhangi bir gerekçeye yer verilmeden talebin reddedilmesi, Anayasanın 141. maddesinde yer alan amir hükme açıkça aykırı olup, bu hali ile kamu düzenine aykırılık oluşturmaktadır. Mahkemece, dosya kapsamındaki tüm deliller birlikte değerlendirmeye tabi tutularak, oluşacak sonuca göre yıllık izin alacağına yönelik talep hakkında bir karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme sonucu, aynı zamanda da gerekçesiz şekilde karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup, karar bu yönü ile bozmayı gerektirmiştir. Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılarak İş Mahkemesi kararının bozulmasına oy birliği ile karar verilmiştir.”