Yeni darbeyi caydırmak

Yarın sabah darbeye uyansak ne yaparız? Hazırlıklarımız ne olmalı.

Darbe endişesi ve korkusu duymadan, muhtemel darbe girişimlerine tam hazırlıklı olunması gerekir. Önce devemizi bağlarız sonra tevekkül ederiz.

FETÖ’nün askeriyede, polisimizde, bürokraside, özel sektörde hâlâ binlerce kriptosu bulunduğunu bitmek tükenmek bilmeyen tutuklamalardan anlıyoruz. Bunlara ek olarak yabancı ülkelerin memleketimizdeki çok sayıda ajanını ve Gladio kalıntılarını düşünürsek, ülkede hâlâ bir İngiliz/ABD darbe ihtimalinin devam ettiğini görebiliriz.

Buna hazırlıklı mıyız? Son hain girişimde 249 şehid, bunun on katı gazi ve bir dizi inanılmaz mucizelerle kurtulduk. Bu sefer o mucizeler olmayabilir. Allah kendini düzeltmeyene topluma yardım etmez.

Bunların yeni darbe istediğini, her hamlelerinin öncekinden daha psikopat ve cânice olduğundan önümüzdeki girişimin ortalığı daha da kana bulayacağını, ümitsizce ellerindeki son kadroları tamamen kullanacaklarını görebiliyoruz.

Bu sefer topçu onbaşıdan piyade yüzbaşıya, trafik memurundan cezaevi infaz memuruna, itfayeciden alışveriş merkezi özel güvenlikçisine ellerindeki bütün kriptoları, yabancı özel kuvvetleri, teröristleri, casusları sonuna kadar kullanacakları muhakkak.

Hazır mıyız?

Diyelim sabah kalktık, darbe olmuş. Kış kıyamet. İnternet kesik. İtin biri havlayarak televizyonda bildiri okuyor. Sokağa çıkma yasağı konmuş. Sela yok, hatta ezan bile yok. Bu durumda ne yapılacak?

Depremde, salgın hastalıkta veya atom bombası saldırısında neler yapılacağı bildirilirken böyle bir durumda ne yapılır bilmiyoruz.

Bildiğimiz meydanlara çıkmak ve beklemek, direnmek. Gerçekten de bir halk işine geri dönmez ve meydanları kapatırsa darbenin işi çok zorlaşır. Ama kışın bu ne kadar olur ve ne derece hainlerin denetimini azaltır? Meydanlara giden yollar kapatıldığında, insanlar küçük gruplara ayrıştığında, toplum kontrolü yöntemleri uygulandığında meydanlara erişmek bile zorlaşabilir.

Diğer yandan sosyal medya, hatta bütün İnternet sustuğunda, onun da ötesinde darbeciler hariç cep telefonları kesildiğinde, televizyon ve FM radyo kanalları el konmuş bir TRT hariç engellendiğinde halk arasında iletişim ve koordinasyon tamamen kalkar.

Bir diğer nokta da halkı korkutmak için, yalan veya doğru, meşru yönetimin katledildiği, halka yönelik katliam yapıldığı yayını yapacaklardır. Tabii halkın gerçekten katliama uğraması, kan dökmekten zevk alan ve Türkiye’yi toptan lanetleyen Feto tipi ileri bir psikopat ve onun mankurt ordusu için büyük bir mutluluk, kontrolsüz hastalıklı kahkahalar nedeni olur. Batılı istihbaratçıların Müslüman halkın canına yaklaşımını da Orta Doğu’da görüyoruz.

Darbeye karşı halk olarak hazırlıksızız. 15 Temmuz’un aynısını aynı şekilde yaparlarsa ne cevap vereceğimizi kestiriyor olabiliriz ama apayrı bir tarz ve zamanlamada gelirse buna karşı bir fikrimiz yok.

Devletin bu konuda yapacakları çok temel ve kolay adımlar var.

Radyo

Bir orta dalga radyo kanalı sadece darbe, felaketler ve savaşa ayrılmalı, her yıl bu kanalı takip tatbikatı yapılmalıdır. Hatta devlet beş liraya mal edeceği basit, sadece bu kanala bağlanan ucuz bir radyo tasarlayıp, imal edip özellikle en büyük şehirlerden başlayıp hane halkına dağıtabilir. Bu radyolar depremde ve afetlerde de kullanılır. Bütün projenin maliyeti 50 milyon lirayı aşmaz. Sponsorlukla bedavaya bile geririlebilir.

Silah

Devletin yapacağı bir önemli caydırma da darbe ve işgale karşı silahlı milis gücü kurnak olur. Başta darbede şehit vermiş aileler, gaziler ve sağlam emekli emniyet mensupları olmak üzere güvenilir binlerce kişi silahlandırılmalı, devlet emri dışında ve yılda belirli dönemlerdeki talimler dışında kullanımı ağır suç oluşturacak, adi suçlarda kullanımı cezayı ikiye katlayacak otomatik silahlar en emin vatandaşlara dağıtılmalıdır. Ordunun G3’leri yerli silahlarla değiştirildiğinden, bunun devlete maliyeti de olmaz.

Kılavuz

Bunlardan daha da önemlisi, devletin kolay anlaşılır bir Darbeye Karşı kitapçığını hazırlayıp basması ve her eve dağıtmasıdır. Darbe anında yapacaklardan, başarıya ulaşmış bir darbeye karşı mücadeleye kadar bütün bilgileri içerir. Toplatılması imkansız olur. Bunun da maliyeti 30 milyon lira olur, birkaç reklamla ve sponsorlukla bedavaya da gelebilir.

Tatbikat

İki yılda bir sadece meydanda toplanıp konuşma değil de ülke çapı darbe ve işgal tatbikatı düzenlenebilir. Bunlar farklı darbe senaryoları içerir. Herkes yapacağını ezberler, daha kapsamlı bilinç ve birlik oluşur.

Yerli medya

En önemli uzun vadeli konulardan birisi de ülkemize özgü ve yabancı istihbaratların denetiminde olmayan yerliserbest sosyal medya unsurlarının yaygınlaşmasıdır. Sosyal medya ilerideki daha kapsamlı planlanmış bir darbede tamamen darbecilere çalışabilir.

Memurlar

Memurlar, gayrımeşru bir darbe ve işgal yönetimine nasıl itaatsizlik edecekleri konusunda eğitilebilir ve demokrasiyi savunma kullanım kulavuzlarıyla donatılabilir.

Bütün bu önemli çalışmaların devlete maliyeti iki yılda yarım milyar lirayı aşmaz.

Tabii bu tür önlemleri düşünen devlet adamlarının kulağına fısıldayan çok bilmişler, ya o özel radyoyu da ele geçirirlerse, sosyal medya yapmak 20 yıl ve 1 trilyon gerektirir, silahlar bize dönerse, efendim memuru korkutmasak gibi cin bahanelerle statükonun devamını vesvese edeceklerdir. Belki de onlar çözümün değil sorunun parçasıdırlar.

Ancak bütün bunlar ve diğer önlemler, uyumayan düşmana karşı caydırıcı olur.

FETÖcü de diğer yabancı ülke ajanları da korkak ve kahpe olduklarından, her önlem hastalıklı kalplerine korku salar.

Yeni pisliklerini uygulamadan, korkmalarına ve aralarında nifak çıkmasına, yeni darbe ümidiyle yaşayan kripto unsurlarının da ümitsizliğine ve teslimiyetine vesile olur.

Gelişen Olaylara İslami Bakışın Adresi