islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
34,4764
EURO
36,4423
ALTIN
2.951,48
BIST
9.375,01
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Parçalı Bulutlu
18°C
İstanbul
18°C
Parçalı Bulutlu
Cuma Yağmurlu
18°C
Cumartesi Parçalı Bulutlu
9°C
Pazar Çok Bulutlu
10°C
Pazartesi Parçalı Bulutlu
11°C

Yeni Zelanda Canisi ve Camide Şehid Edilen Elli Müslüman

Yeni Zelanda Canisi ve Camide Şehid Edilen Elli Müslüman
A+
A-

Konferansımı vermek üzere Ahi Evren Kültür Merkezine doğru giderken yol arkadaşlarım bana, Yeni Zelenda’da, camide elli Müslümanı katleden teröristin videosunu izlettiler. İçim yandı. Tam o an bu zalim teröristin akıbeti iki ayetle gözlerimin önüne getirildi. Unutmayayım ve dinleyicilerimle paylaşayım diye o iki ayeti hemen not ettim. Konferansıma bu iki ayetle başladım. Ayetlerden biri şu idi:

قُلْ لِلَّذ۪ينَ كَفَرُوا سَتُغْلَبُونَ وَتُحْشَرُونَ اِلٰى جَهَنَّمَۜ وَبِئْسَ الْمِهَادُ

O kâfirlere de ki: Mağlup olacaksınız ve toplatılıp cehenneme sürüleceksiniz. Orası ne kötü bir yataktır.”[1][1]

İkinci ayet de şu idi:

وَمَنْ يَقْتُلْ مُؤْمِنًا مُتَعَمِّدًا فَجَزَٓاؤُ۬هُ جَهَنَّمُ خَالِدًا ف۪يهَا وَغَضِبَ اللّٰهُ عَلَيْهِ وَلَعَنَهُ وَاَعَدَّ لَهُ عَذَابًا عَظ۪يمًا

“Kim bir mümini kasten öldürürse onun cezası, içinde ebedî kalmak üzere gireceği cehennemdir. Allah ona gazab etmiş, onu lânetlemiş ve onun için büyük bir azap hazırlamıştır.”[2][2]

Bir kere daha anladım ki cennet ucuz değil, cehennem de lüzumsuz değil. Bir kere daha anladım ki Kur’an’ın hem terğib hem de terhibi, hem teşvik ve hem de tehdidi haktır, doğrudur.

Bazen diyorlar: Bir taraftan Allah’ın, merhametlilerin en merhametlisi olduğunu söylüyorsunuz, bir taraftan da bu ayetlerle Allah’ın öfkesinin boyutlarını ortaya koyuyorsunuz. Bur da bir çelişki yok mu?

Cevap: Yok. Çünkü burada Allah’ın öfkesinin had safhaya çıkmış olması, cinayetin, hıyanetin, vicdansızlığın ve acımasızlığın çok çok çok büyük olmasındandır. Ortada 50 kişinin katili bir zalim var. Bu ve benzeri zalimlere, canilere dünyevi en ağır cezalar bile az gelir. Bunlara cehennem lazım, hem de ebedî cehennem lazım.

İşte bu sebepten dolayıdır ki ikinci ayette Allah’ın öfkesinin dozu gittikçe artmıştır: Önce ebedî cehennem, sonra gazap, sonra lanet, ondan sonra da çok büyük bir azabın hazırlandığının bildirilmesi. Bu ifadelerin içinde kim bilsin ne korkunç azap şekilleri ve acılar saklıdır.

Ölüm olmasaydı, 50 insanın ölümüne sebep olan o terörist de ölmeyecek olsaydı, belki yaptıkları yanına kalırdı. Madem ölüm var, şöyle veya böyle o da bir gün ölecek, işte o zaman 50 defa tetiğe basmanın neye mal olduğunu anlayacaktır.

Haksız yere bir insanı öldürmek, bütün insanlığı öldürmek kadar büyük bir cinayettir, diyor Kur’an.[3][3] Siz bir insanı değil, ibadet için camiye giden 50 mümin insanı öldürdünüz. Varın azabınızı buradan hesap edin. 

Bu yüzden diyoruz ki: Ebediyyen ağlamak siz zalimlere, ebediyyen gülmek te masum şehitlere düştü. Saîr ve Sakar cehennemleri siz münkir canileri, Naîm ve Firdevs cennetleri de mazlum şehitleri beklemektedir.

Ne doğru bir tesbittir şu: “Zalim izzetinde, mazlum zilletinde kalıp buradan göçüp gidiyorlar, demek bir mahkeme-i kübrâya bırakılıyor.”[4][4]

-Ama hocam bu cinayeti işleyenler ahirete ve mahkeme-i kübraya inanmıyorlar ki?

-Doğru. Zaten problem de bu: Gerçek imandan yoksunluk. Ahirete gerçekten imanı olan bir insanın bu cinayetlere teşebbüs ve tenezzül etmesi mümkün değildir. Bu doğru. Ama bir doğru daha var: Bu zalimlerin ve canilerin ahirete inanmamaları, ahirete gitmelerine ve cehenneme girmelerine engel değil, onların inanmamaları sadece ebedî cennete girmelerine engeldir. İsteseler de istemeseler de süratli bir şekilde inanmadıkları ahirete ve cehenneme doğru gitmektedirler.

Zalimlerin kurşunuyla şehadet şerbetini içen müminlere gelince, onlar, ölür ölmez gözlerini cennette açmışlardır. Belki ölüm acısını bile hiç duymamıştır onlar. Tıbkı Habib-i Neccar gibi.

Habib-i Neccar, Allah’ın gönderdiği peygamberlere inandı, onları savundu, nasihatta bulundu diye kavmi tarafından linç edilen, o linçin arkasından vefat eden, vefat eder etmez, kendisine “haydi cennete gir”[5][5] denilen, cennete girdikten sonra da: “Keşke kavmim, Rabbimin beni bağışladığını ve ikram görenlerden kıldığını bir bilselerdi.”[6][6] Diyen, İbn-i Abbas’ın: Ölmeden önce ve öldükten sonra kavmine nasihat eden adam! Şeklinde tanıttığı mübarek bir zattır.[7][7]

İşte Allah yolunda ölen ve öldürülen kişileri bekleyen akıbet bu: Ölür ölmez anında gözlerini cennette açmak. Yeni Zelenda’da bir zalimin kurşunlarıyla camide şehid olan Müslüman kardeşlerimizin akıbeti de bundan başkası değildir. Onlar, şehadet şerbetini içip cennete uçtular. Onları kurşun yağmuruna tutan zalim ise kendi elleriyle ebedî cehennemini hazırlamış oldu.

Hiç kimse mazlum ve masumları sahipsiz sanmasın. Onların en büyük sahibi Allah’tır. Onların mükâfatını ebedî cennet olarak Allah verecek, onların hakkını da onların hasımlarından Allah alacak ve onların düşmanlarını ebedî cehenneme Allah mahkum edecektir. Zalimlere ve canilere peşin ceza verilmemesi, verilmeyeceği anlamına gelmez. Herkes, Allah’ın şu ayetlerine kulak vermeli:

وَلَا تَحْسَبَنَّ اللّٰهَ غَافِلًا عَمَّا يَعْمَلُ الظَّالِمُونَۜ اِنَّمَا يُؤَخِّرُهُمْ لِيَوْمٍ تَشْخَصُ ف۪يهِ الْاَبْصَارُۙ

“Zalimlerin yaptıklarından Allah’ın gafil olduğunu sanma. Allah onların hesabını dehşetten gözlerin kamaşacağı bir güne bırakmaktadır.”[8][8]

وَاُمْل۪ي لَهُمْۜ اِنَّ كَيْد۪ي مَت۪ينٌ

“Ben onlara mühlet veriyorum. Benim tuzağım çok çetindir.”[9][9] Buyuruyor.

İşte bu sebepten dolayıdır ki zalim, “yaptıklarım yanıma kalacaktır,” diye sevinmesin, mazlum da hakkı alınmayacak diye üzülmesin.

Herkesin bir hesabı varsa, Allah’ın da bir hesabı vardır. Eninde-sonunda, her zaman ve her yerde galib olan sadece Allah’tır. Hikmetin gerektirdiği bir vakitte O, her hak sahibine hakkını, zalime de müstehakını verecektir. Mazlum şehitler için yaşasın cennet, zalim ve caniler için de yaşasın cehennem.

NOT:

50 Müslümanın katili için: “Bu terör eylemiyle birçok şeyin peşindeydi, bir tanesi de kötü şöhretti. Bu yüzden onun adını zikrettiğimi asla duymayacaksınız.” Diyen, Parlamentoda Müslüman toplum liderleriyle de bir araya gelen, toplantıya katılanları “selamünaleyküm” diyerek selamlayan Yeni Zelanda Başbakanı Jadinca Ardern’in derin ve samimi üzüntüsünü tebrik ve takdirle karşılıyorum. Onun bu üzüntüsünden de anlaşılmaktadır ki, bu olay münferit bir olaydır. Bu olayı haç ve hilalin kavgasına dönüştürmek isteyen derin güçlerin oyununa gelmemek lazım. Terörü ve teröristi cezalandırmakta ittifak edilmeli, iş birliğine gidilmeli, ama asla fitneyi körükleyecek demeç ve görüntülere yer verilmemelidir.

Dr. Vehbi KARAKAŞ


[10][1] Al-i İmran, 3/12

[11][2] Nisa, 4/93

[12][3] Bkz. Maide, 5/32

[13][4] Sözler, 10. Söz. 2.

[14][5] Yasin, 36/26

[15][6] Yasin, 36/27

[16][7] Es-Sâbûnî, Muhammed Ali, Safvetü’t-Tefâsîr, III, 9.

[17][8] İbrahim, 14/42

[18][9] Kalem, 68/45

Gelişen Olaylara İslami Bakışın Adresi


Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.