YERLİ KALAŞNİKOF (SAR-308)

YERLİ KALAŞNİKOF (SAR-308)

Dünya’nın en çok talep gören tüfeği AK-47 (Kalaşnikof) en fazla insan öldüren silahı olsa da; özellikle vekâlet savaşlarının vazgeçilmezi durumunda.

İlk olarak 1949’da sadece 1500 tane üretilen bu otomatik silahın şuan da yeryüzündeki çatışmalarda kullanım sayısının 100 milyonu aştığını belirtiliyor.

Silah tasarımcısı Mihail Kalaşnikof 2013’de 94 yaşında yaşamını yitirse de; 80 yaşına kadar baş tasarımcı olarak bu silahı daha da geliştirmek için mesai harcayan iş kolik bir generaldi.   Ve Rusya oldukça uzun yıllar bu keşfin kaymağını tek başına yedi.

Bugün ise ülkemiz bu teknoloji yıldızının farklı bir üst modelini geliştirerek Türk Savunma Teknolojisinin adını dünyaya ezberletti.

Bu çalışmaların son ürünü olan ve Sarsılmaz silah sanayii tarafından üretilen SAR-308 otomatik piyade tüfeğimiz (yerli Kalaşnikof) herkesi heyecanlandırarak Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) envanterine çoktan girdi.

Türkiye’de seri üretime başlayan yerli gururumuz SAR-308’in orijinal Kalaşnikof’tan farkı Dipçik, El Kundağı ve Şarjörünün polimerden imal edilmesi olarak tanıtıldı kamuoyuna.    

Dünya üzerinde Kalaşnikof oldukça yaygın bir tüfek olduğundan mühendislerimiz direkt olarak bilinenin üzerine oynamışlar.

Ancak üretimdeki farklılıklar ve kullanılan malzemelerde küçük ama işlevli hatta üstün farklılıklar söz konusu.

Yoksa tercih edilme özelliklerinden olan su altında, çamurda ve toza maruz kaldığındaki çalışmasında aynı özellikleri taşıyor.

SAR-308’i AK-47’den ayıran en önemli özelliklerinden biride, polimer şarjörün rakibinin metal şarjörüne göre daha hafif rahat kullanışlı ve esnek olması.

Bu özellikleriyle silahımız şimdiden Rus Kalaşnikof pazarına göz dikmiş durumda.

Peki bu özel yerli üretim piyade tüfeği nasıl SAR-308 adını aldı?

Sarsılmazın imal ettiklerine karşı kullandığı geleneksel bir yöntem bu.

Tüfeğin mermi kalibresi 308. Yani SARsılmaz’ın ilk üç harfiyle mermi kalibresi birleştirilerek türetilmiş bu isim.

SAR-308 özellikleri günümüz koşullarına göre güncellenmiş.

Mesela çelik parçalar kullanılmış. Polimer şarjörü, Katlanabilir Dipçiği ve El kundağı gibi yüksek mukavemetli parçalarla performansının artırılması hedeflenmiş.

Öte yandan dipçik katlanınca çok rahat dar mesafe nişangâhı da genişliyor. Bu da yeni eklenen ve orijinalinde olmayan bir özellik. Yani bizim ürünümüze has teleskobik bir dizayn bu. Ayrıca bu modellerde seri üretime de geçildi.

İki silah arasında üretim şartları anlamında bizim lehimize farklılıklar var. Günümüz teknolojisinin Bilgisayar destekli ısıl işlem fırınlarından yararlanılarak SAR-308’in parçaları Türk Malı (TM) olarak imal edilmiş.

Yılların Kalaşnikof’una bu kadar az bir zaman sonra meydan okumak bugüne kadar kimsenin hayal edemeyeceği bir rüya olsa da; Türk Mühendisleri bu rüyayı hayata geçirdi.

Biliyoruz ki daha yeni başladık ve yolun başındayız. Boşa harcanan yıllar planlı çalışmalarla tölere ediliyor çok şükür.

Düne kadar bayrak ipi ürettik diye kırk takla atan hükümetleri takım tutar gibi alkışlayanlar bugün teknoloji üretip pazarlayan Yeni Türkiye’ye burun kıvırır olmuş.

Lütfen bu piyasaya hâkim olmayanlar boş yorumlar yaparak kurusıkı atmasın. Neredeyse tüm silahlar kopyalama tekniğiyle üretilirler. Çalışan mekanizmayı sıfırdan bambaşka bir profille ortaya koymak ancak köklü firmaların geleneği olmuştur.

Bugün dünyanın neresinde olursa olsun silah üretmek üstelik ordunun kullanımına sunmak öyle yarım akıllıların tasavvur edeceği işlerin çok ötesinde.

Vatan savunmasını siyasetten ayrı tutamayıp kinini kusmaya yeni bir mecra arıyorsan  yazık sana.

Dünyada pek çok bölgede tercih edilen silahlar arasında sorunsuz çalışan mekanizmasıyla Kalaşnikof 1 numara. Bakımı kolay kompakt ve basit. Bu sebepten birçok ordunun envanterinin de olmazsa olmazı.

Yerli Kalaşnikof’umuz SAR-308 öyle bir kullanım kolaylığına sahip ki; acemi eğitimli  askerler bile rahatlıkla söküp takarak kullanabilir.

İnanıyorum ki bu dünyada silahlar basit ve hilesiz olunca savaşları da gerçek kahramanlar kazanacaktır.

SAR-308 için ilk etaptaki hedef güvenlikten sorumlu korucular olacak. 55 000 maaşlı, 25 000 gönüllü korucumuz mevcut. İlk önce bunlarının silahlarının değişmesi gündemde.

Çözüm ise siyasetin üstünde kendiyle yarışan profesyonel bir idare de saklı.

Selçuk Bayraktar ve mesai arkadaşlarına bu ülke çok şey borçlu.

Umarım kıymet bilenlerden oluruz da coğrafyamızı esir alan acı kaderi paylaşmayız.

ATİLLA AKBAŞ

MİRATYOUTUBE

MİRATHABER.COM