YETER BE!

Neyin kafasını yaşıyoruz Allah aşkına!

Büyük bir deprem yaşadık ve yıkımları da büyük oldu. Ama depremden ders çıkarmasını beceremedik beceremiyoruz.

Uzmanlar, Karada meydana gelen en büyük deprem derken ve bütün dünya bunu kabul etmişken, “Asrın felaketiymiş” diyerek böyle bir depremi hafife almak, büyük bir akıl tutulması değilse, bunun  arkasında başka niyetler var demektir.

“Bu depremde hükümet geç kaldı, Afad organize olamadı, yardımlar her bölgeye ulaşmadı, yardımlarda şunlar eksik” kabilinden sözler makul karşılanabilir. Ama şimdiye kadar böyle depremlerin okyanuslarda ve denizlerde olduğunu, ilk defa böyle büyük bir depremin karada meydana geldiğini uzmanlar belirtiyorken, “Asrın felaketiymiş” diyerek dezenformasyona niyetlenmek hiç de etik bir davranış değildir.

Gerçekten Yeter!

Özellikle sosyal medyada deprem hakkında ortaya atılan yalanlar öyle bir hale geldi ki, tiksindik, tiksiniyoruz ve de kusacağız.

Biri çıkıyor, Hatay’da baraj patladı yalanını ortaya atıyor ve kurtarma ekipleri dahil herkesi tedirgin ediyor…

Bir diğeri de çıkıp Suriye’den yüzbinlerce yeni sığınmacı geliyor yalanına sarılıyor…

Kimisi liman yangınını ben söndürdüm diyor, bir diğeri Havaalanını ben onardım…

Dedik ya yalanın bini bir para…

Bir diğeri çıkmış “Enkazdan çıkarılan bir ceset Afganlar tarafından kolu kesilerek altınları çalındı” yalanını ortaya atıyor.

Gerçekten yeter yahu!

Samimiyetimle söylüyorum, gerçekten yeter!

Güzel Anadolu’muz fay hatlarının üzerinde bir ülke… Biz bu depremleri hep yaşıyoruz ve yaşayacağız. Her depremden sonra ne ders çıkardık, ne yapmamız gerekiyordu da yapmadık bunu konuşalım ve tartışalım. Ama yalan ve dolanlarla algı çalışması yapmak “Gelin tutuklayın” gibi kışkırtıcı dil kullanarak deprem gibi büyük bir felaket üzerinden, zaten bunalmış olan toplumu daha da bunaltmak ve patlama noktasına getirmeye çalışmak, hiç de ahlaki değil…

Gelin bugün için birlik olalım! Yaralarımızı hep birlikte saralım. Bundan sonrasında ise sorulacak bir hesap varsa yine hep birlikte soralım.

Bugün kargaşa günü değil… Yalan ve dolanla halkın sabrını taşırma günü hiç değil…

Bırakınız insanlar, enkaz altından canlı insan çıkardıklarında sevinçlerini “Allahü Ekber” diyerek yaşasınlar. Yine insanlar, enkaz altından vefat eden yakınları çıkarıldıklarında “Allahü Ekber” diyerek üzüntülerini dile getirsinler. Eğer enkaz altından bir Hristiyan çıkmışsa, o da inandığı gibi İstavroz çıkarsın… Bundan kime ne yahu?

Lütfen rica ediyoruz… Bu dakikadan sonra kimse ama ile başlayan cümle kurmasın!

Mirat Haber olarak bizler, tekrar bu haber vesilesiyle depremde hayatını kaybeden bütün vatandaşlarımıza Allahtan Rahmet, yakınlarına ve ülkemize başsağlığı diliyoruz.

“Geçmiş olsun Türkiye’m”

KAMUOYUNA BİR SORU: Beklenmekte olan İstanbul depremi için, İBB yönetimi 4 yıldır hangi çalışmaları yaptı ve de ne önlemler aldı?

Unutmayalım ticari manada İstanbul, 80 ile bakabilir ama olası bir İstanbul depreminde….

Cümleyi siz değerli okuyucularımız tamamlasın!

Mirathaber.com