Fatih’te yaşanan kan dondurucu cinayet…yine bir genç tarafından. Kınadık, lanetledik hem suçluyu hem böyle bir canavarı sokaklara salanları. Zorbalık dedik, kadın cinayetleri dedik, adalet yok dedik hatta idam gelsin bile dedik…ama canavarlaşan gençliğin nedenleri hakkında konuşmadık. Üstelik bu canavarları bizler yetiştiriyorken.
Hadi Konuşalım
Gençler canavarlaşıyor. Çünkü aileler din eğitimini verme konusunda yetersiz ve isteksiz kalıyor. Okullarda da ilk din dersi 4. Sınıfta başlıyor. Geç, çok geç. Oysa ki çocuklara en erken dönemden itibaren verilen inanç eğitimi çok önemli. Bunu vermezsek ruhları tatmin olmaz. Tatmin olmamış bir ruh kötülük yapmasa bile kendini kötülükten koruyamaz.Çünkü çocuklarda kendisine yardım edecek ve koruyacak sonsuz bir kuvvet arayışı vardır. Bu ilk yıllarda ebeveynine olan güveniyle tatmin olmuş gibi görünsede bebeklik sonrası yıllarda çocuğu bir arayışa yönlendirir. Yapısı gereği zaten her şeyi merak eden çocuk yaratılışını sorgulamaya başlar. Dünyayı tanıdıkça tecrübe edindikçe de emniyette olma,sığınma, kabul görme, sevilme ihtiyaçları artar ve bu artık yalnızca ailesi tarafından karşılanamayacak bir hal alır. İşte burda Allah inancı ve güveni ruhu tatmin edebilecek yegane duygu olarak karşısına çıkar. İşte bu bilgi bize Kur’an ı Kerim de açıkça ifade edilerek bildirilmiş, hadislerle de desteklenmiştir.
“Sen yüzünü doğrudan doğruya bu dine, Allah’ın fıtratına çevir.O insanları ona göre yaratmıştır.Allah’ın yarattığının yerini tutacak bir şey yoktur.Dosdoğru din budur, ama insanların çoğu bunu bilmezler.
“Her doğan çocuk islam fıtratına (yani inanmaya meyilli) uygun şekilde doğar” (Buhari)
İnanç bilgisini doğru ve tatmin edici şekilde edinen çocuk kendini güvende hisseder. Yaşadığı olaylar karşısnda Yaratıcısı tarafından izlendiğini ve mükafatını alacağını bilmek nefsini kontrol edebilmesini kötüye karşı iyiyi seçebilmesini destekler. Ancak ruhu tatmin edilemeden büyüyen çocuklar mutlaka bir arayışa yönelir. Bu yönelişle sapkın gruplarda, dini kullanan cemaatlerde,ilaç ve haplarda kaybolabilir, bir canavara dönüşebilirler.
Bilim ne diyor
“Çocukta dini duygu ve inanç kavramı ne kadar güçlü olursa, kendini o kadar güçlü hisseder. (David Hekker)
Yapılan din psikolojisi ve pedegoji araştırmaları çocuğun inanca ihtiyaç duyduğu, dinin ruhuna seslendiği ve onun ruhani yapısına uygun düştüğü konusunda birleşmiştir.
İşte burası çok önemli
Çocukların ingilizce eğitimine önem verdiğimiz kadar din eğitimlerine önem vermediğimiz sürece toplumumuzda güzelleşme olmaz. Bu gün değer olarak gördüğümüz edep,ahlak, adalet, paylaşma, sabır, saygı, güzel ahlak hep dindir. Din bu güzel değerlere neden sahip olmamız gerektiğinin tatmin ve ikna edici cevabıdır. Bu yüzden din ve ahlak eğitiminin önemi konusunda din bilginleri,psikolog, sosyolog,psikiyatri, çocuk gelişim uzmanları birleşmeli durumun önemini anlatmalılar. Eğitim sistemi de temellerini bunun üzerine kurmalı yürütmeli.
ŞEYMA DEMİRCAN NAMAZCI
MİRATHABER.COM -YOUTUBE-
YAZARIN DİĞER YAZILARINA ULAŞMAK İÇİN BURAYA TIKLAYINIZ