Makale

YILBAŞI VE “HİCRET BİLİNCİ”

İzzetli Ümmet-i Muhammed olmakla şereflenmiş Mü’min/Mü’mine Muslimanlar olarak yeni bir yıla daha kavuşmak nasîb oldu ELHAMDULİLLAH!

ALLAH’ımız, celle şânuhu, daha nice yeni yıllara sıhhatte ve âfiyette kavuşabilmeyi cümlemize nasîb etsin.

Âmîn!

Kavuşmanın nasîb olduğu her yeni yıl, izzetli Ümmet-i Muhammed olmakla şereflenmiş bütün Mü’min/Mü’mine Muslimanlar için aynı zamanda bir bilinç ve farkındalık tazelemesidir: Hicret!

Başlangıç noktası meşkûk bir varsayıma dayanan ve Bâtıl Batı’nın bilumum gönüllü mukallidlerine benimsettiği tarih sayımını salt teknik iletişimi kolaylaştırmak adına ve yalnızca şartlar gerektirdiğinde kullanmak başka, bin küsur yıldır mensûbu olmakla şereflendiği bu şereflenmenin minnet duygusu içinde geliştirerek nice zirvelere taşıdığı büyük bir medeniyete özgü kendi tarih sayımını yok sayarcasına bir kenara fırlatıp atmak bambaşka!

İşte bu akıllara durgunluk verici tutum ve tavır “Hicret Bilinci”nin de zaman içinde eriyip gitmesine kaçınılmaz bir şekilde yol açmıştır.

Bâtıl Batı, kendi “Yeni Yıl”ını Hakk Dîn’in asla kabûl etmediği her türlü rezilliği alabildiğine tırmandırıp açıktan sergilediği bir sarhoş azgınlığı içinde kutlar. Mukallidleri de onlara tâbî olur, yâni onlara uyup bağlanarak peşlerinden gider.

Hicret kelimesi/kavramı, merhûm üstâd Râğıb el-Isfahânî’den öğrendiğimize göre kök anlamıyla “bir insanın bir başkasından ya bedenen ya lisanla ya da kalple ayrılması ya da onu bu yollardan biriyle bırakması, terk etmesi” demektir. Bu terk ediş anlam genişlemesine uğrayarak bir ortamı, mekânı ve bu ortamı ve mekânı belirleyen bir zihniyeti, bir dünya görüşünü ve varoluş tarzını da terk etmek boyutunu kazanmıştır. Buradaki en önemli husus, bu terk edişteki kararlılıktır. Kararlılık ise aynı zamanda tavizsizliği içerir!

Dolayısıyla Hicret, önce kişinin mânevî hayatında gerçekleşir. Bir başka deyişle, kişinin bâtıldan, yâni özü Hakk ve Hakîkat’e dayanmadığı için geçersiz ve uydurma olandan, Hakk ve Hakîkat’e hicret etme kararlılığını ortaya koyması gerekir. Sonra da bâtılın tahakkümü altında olan ortamdan, insanlardan ve hayat tarzından Hakk ve Hakîkat’in bildirdiği ölçü, kural ve değerlerin egemen olduğu, en azından yaşandığı ve/veya özgürce yaşanabildiği bir ortama göç etmesi demektir.

Mânevî dünyada yapılan hicret gerçekleşmediği sürece, herhangi başka bir gerekçeyle yapılan göç asla hicret değildir, hicret olarak tanımlanamaz!

Hicrî Yılbaşı kendimizi, hayatımızda hakîkî anlamda bir hicret gerçekleştirip gerçekleştirmediğimiz konusunda sorgulamaya, bu bağlamda gerekirse eğer sağlam, yâni ciddî ve samîmî bir özeleştiride bulunmaya yol açmalıdır.

Hicrî yılın Muharrem ayında başlaması bu dönemin İslâm tarihinde hiç kuşku yok ki, en acılı olayla da anılır olmasıdır.

Hicret Bilinci bâtıl inanışlardan neredeyse bire bir kopya edilerek alınmış ve ne yazık ki, artık yalnızca, şeklî bir bir uygulamaya dönüşmüş olan bir “mâtem tutmak” yerine, bu büyük acı üzerinde tefekkür edip tedebbürde bulunmayı sağlar. En azından sağlamalıdır.

Aksi takdirde…

“Ört ki, ölem, bre! Ört ki, ölem!”

 

 

Recent Posts

  • Gündem

Uluslararası Ceza Mahkemesi, Netanyahu ve Gallant İçin Yakalama Kararı Çıkardı!

Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM), Gazze'de işlenen savaş suçları nedeniyle İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski…

7 saat ago
  • Gündem

KUR’ÂN ARAŞTIRICISIYDI BEL’AM MI OLDU!

Bu video bize BELAM başlığı ile gönderildi. BEL’AM için Diyanet İslam Ansiklopedisine baktığımızda şu açıklamayı…

8 saat ago
  • Gündem

YALNIZCA VE SADECE MİLLETİMİZİN ASKERLERİNE MUHTACIZ

Seçilmiş Cumhurbaşkanımızın katıldığı merasimden sonra bir gurup teğmenin sonradan korsan yeminle Mustafa Kemal’in askerleriyiz diyerek…

12 saat ago
  • Gündem

İBB Meclisi’nde İstanbul’da Suya Her Ay Zam Yapılacak

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Meclisi’nde alınan kararla su fiyatlarına %17,5 zam yapıldı ve her ay…

12 saat ago
  • Gündem

Marmara’da Lodos: Deniz Ulaşımı Olumsuz Etkilendi

İstanbul' da Şiddetli lodos, Marmara Bölgesi'nde deniz ulaşımını sekteye uğratmaya devam ediyor. İstanbul, Bursa ve…

14 saat ago
  • Makale

Evrensel Bir Kişilik Profili: Ebu Leheb ve Karısı (1)

Ebu Cehil deistti, diğer Mekkeli müşrikler de deistti, Allah’ın varlığına inanıyorlardı ama Hz. Muhammed’in Allah’ın…

14 saat ago