Hollanda Türk-Arap Araştırmaları Merkezi SOTA’nın başkanı Mehmet Tütüncü, geçtiğimiz hafta için akşam bir kaç cümlelik değerlendirme yapmıştı. Yeni bir savaş döneminin geldiğini söyleyen Tütüncü, dünyadaki ve bölgemizdeki ani hareketliliklere dikkat çekmişti. Biz de bu haftanın hususen incelendiğinde ve tarihteki diğer olaylarla kıyaslandığında (başka benzer verileri bize sunması hasebiyle) birileri için özel anlam taşıdığına şahit olduk.
İsveç’te Türk Konsolosluğu’nun önünde yüce kitabımızın yakılmasının hemen ardından İsrail’de mevzuya dahil olarak Tevrat’ın yakılmasına engel olmuş, ancak Kudüs’te bir bombalı saldırı ile Sinagog’da yedi kişiyi kaybetmiştir. Hemen akabininde Azerbaycan’ın Tahran’daki elçilik binasına saldırı gerçekleşmiş, güvenlik amiri şehit olmuştur. Diğer yandan İran’da iki üç patlama gerçekleşmiş ve ülkeyi alarma geçirmiştir.
Bütün bunların öncesinde Rusya’nın yeni harekat planları ve Türkiye-İsrail yakınlaşması geçtiğimiz bir kaç haftanın diğer önemli gündem meseleleridir. Bir takım ellerce tezgahlanan bu terör faaliyetleri kasıtlıdır ve fitne maksadıyla yapıldığı da aşikar görünmektedir. Olayların içine memleketimiz de çekilmek istenmekte hatta belki bizi hedef seçmişlerdir.
Bu hafta içerisinde geçmişte Amerika’da terörist Ermenilerce şehit edilen üç diplomatımız da anıldı. Ocak ayının son haftası birileri için bir takım manalar ifade ediyor ki, böyle olaylar devamlı tertip ediliyor. Belli grupların, tarihlerle ilgili saplantıları olduğu biliniyor ancak bunlar doğrudan savaş sebebi sayılabilecek büyük olaylardır. Tezgahlayan, uygulayan ve yönlendirenler biran evvel bulunmalı, sorgulanmalı ve cezalandırılmalıdır.
Türkiye’nin başına birileri çorap örmek istiyor. Allah devletimizi ve milletimizi tuzaklardan korusun. Zira Türkiye’nin BRIC, Türk-İslam Dünyası ve Latin Amerika ile olan işbirlikleri de birilerini epey rahatsız ediyor. Bütün bunlar Türkiye’nin gizliden gizliye uyarılması manasını da taşıyor.