“Genel Adalet İlkeleri” başlıklı bir önceki yazımızda sunduğumuz umumi Kur’ânî adalet emirleri yanı sıra bu emirlerin ilk uygulayıcısı olan aziz Peygamberimize verilen özel adalet emirlerine de değinelim. Ona ve aslında onun şahsında bize de verilmiş olan bu emirlerin birinde şöyle buyrulur: “…Ey Peygamber de ki; ben Allah”ın indirdiği yasalara inandım ve ben aranızda adaletle hükmetmek üzere emredildim….” (el-Şûra 15)
Peygamberimize, kendisine yargı için müracaat edecek Gayrimüslimlere ilişkin olarak verilen bir diğer Kur’ânî emirde de şöyle buyruluyor:
“…Aralarında hükmedersen adaletle hükmet. Unutma Allah adil olan kullarını sever…” (el-Mâide, 5/42)
Bu genel girişten sonra şimdi yönetimde, yargıda ve kişiler arası ilişkilerde adalet konularını işlemeye başlayalım.
I. Yönetimde Adalet
Yönetimde adaletle iki şeyi amaçlıyoruz. Bir, yönetmek için liyakatli insanları seçmek. İki yönetmek için seçilen insanların da adalet ölçüleri içerisinde yönetmeleri. Şimdi örneklendirelim.
Yüce Kitabımız Kur”ân-ı Kerîm”de Rabbimiz liyakatli olan insanların seçilmesini şöylece emir buyuruyor:
“ Allah size emanetleri /yönetim görevlerini liyakatli olanlara vermenizi emreder. Görevlilerin seçimi için insanlar arasında yargıya varacağınız zaman da adaletle hükmedin. Allah böylece size ne güzel öğütler veriyor. O işiten ve görendir.” (el-Nisa 58)
Sevgili Okuyucu, izaha gerek yok. Görevler liyakat ve adalet gözetilmeksizin tevzi edilirse böylesi bir toplumda birlik olmaz, dirlik olmaz, güven olmaz. Sosyal ve ekonomik gelişme de olmaz. Kaos olur.
Peygamberimiz efendimiz bir konuşmalarında “Emanet/ toplumsal görevler zayi edildiği zaman kıyameti gözetle” der.Ya Rasulallah, emanet nasıl zayi edilir? diye sorulduğunda ise şu açıklamayı yapar:Görevler, layık olmayan liyakatsiz insanlara verildiği zaman kıyameti gözetle. (Feyzül-Kadîr Hn.887)
Bu hadislerinde Peygamberimizin kullandığı Kıyamet sözcüğü bildiğimiz Kıyamet anlamına gelebileceği gibi toplum düzeni manasına da gelebilir.
Peygamberimiz bir diğer hadislerinde de şöyle buyurur:
“Her kim adaylar arasında inancı, bilgisi ve yeteneğiyle daha verimli olacak biri varken onu değil de daha aşağı düzeyde olanı göreve getirecek olursa Allah”a, O”nun Peygamberine ve müminlere hainlik etmiş olur”
Müslüman yöneticiler ürpermelidir. Hakkı olan hakkını almalıdır. Adalet budur. Benim yandaşım, benim siyasi yoldaşım yok. Layık olan kimse o.
Görevler adaletle tevzi edilirse toplumun dünyası ve adil yöneticinin de âhireti mutlu olur. Çünkü Peygamberimiz; “Kıyamet gününde Allah”ın güvencesi altında mutlu olacak gruplardan biri de adil yöneticilerdir,” buyuruyor.(Buharî Hudûd 19) Adil yönetici âhiret sultanıdır. Peygamberimizin müjdelemesine göre “ Adaletli idareciler Cennet’e ilk sırada girecekler arasındadır.” (Müslim, Cennet 16,63)
Devam edecek
Gelişen Olaylara İslami Bakışın Adresi