Yunanistan, mülteci geri itmelerini ortaya çıkaran ihbarcıları suçlamaya hazırlanıyor

Türkiye’den çıkan mülteci teknesi Yunanistan karasularına vardığında Yunan sahil güvenliği mültecileri Türkiye karasularına geri bıraktı. Bu hikaye Aegean Boat Report tarafından anlatıldı.

Mirat Haber Ajansı

3 Nisan’ın erken saatlerinde, sığınmacılarla dolu bir lastik sandal, Babanlı kasabası yakınlarındaki Türkiye sahilinden yola çıktı. 27 yolcunun 11’i çocuktu. Hedefleri Yunan Midilli adasıydı. 4: 31’de, Midilli’nin kuzey kıyısına sadece 450 metre kaldıklarında, motorları dışarı fırladı. Sabah 5: 20’de, bir Yunan sahil güvenlik gemisi onları gördü, yolcuları gemiye aldı, onları Türk karasularına geri götürdü, cankurtaran botuna aktardı ve onları alması için Türk sahil güvenliğini bildirdi. Kesin coğrafi konum koordinatlarına ve zamanlamalara sahip bu hikaye, Tommy Olsen tarafından Tromso’dan yönetilen bir sivil toplum kuruluşu olan Aegean Boat Report (ABR) tarafından anlatıldı.

Olsen, kaynaklarının, tehlikede olduklarında ABR’yi arayan, bulundukları yere GPS harita noktaları gönderen ve yetkililerin yaptıklarının videolarını sağlayan sığınmacıların kendileri olduğunu söylüyor. Olsen, sahil güvenlik görevlilerine ve bağımsız arama-kurtarma operatörlerine, tehlike altındaki mülteci teknelerinin nerede olduğu konusunda kesin bilgiler sağlamak için ABR’yi kurdu. ABR, Ekim 2018’de Norveçli bir STK olarak tescil edildi.

ABR’nin adı diğer üç kuruluşla birlikte Yunan medyasına sızdırıldı

Olayda Olsen, Yunan sahil güvenliğini tehlikede olan sığınmacıların yerini bildirdi. Yetkililerin onları kurtaracağını ve 1951 Mültecilerin Hukuki Statüsüne İlişkin Cenevre Sözleşmesi uyarınca kayıt altına alınmaları ve görüşülmeleri için karaya çıkaracaklarını umuyordu. Uluslararası koruma gereksinimlerini değerlendirmeden onları tersine çevirmek, Yunanistan’ın onayladığı bu yasaya aykırı. Yunan makamları, tüm bu iddiaları reddederek 3 Nisan saldırısının hesabını reddediyorlar. Olsen acılarına rağmen Yunan makamlarının yakında onu bir mülteci kaçakçısı ve casus olarak suçlayacağını umuyor. Bu niyet, geçtiğimiz Eylül ayında, polis soruşturmasının hedefi oldukları için ABR’nin adı diğer üç kuruluşla birlikte Yunan medyasına sızdırılmıştı.

Olsen, ulusal televizyonda Yunan parlamentosunda kendisine devlet düşmanı ilan edildiğini söylüyor. Türk yetkililerle işbirliği içinde olduğunu ve kaçakçılarla çalıştığını göstermeye çalıştılar. Olsen, zengin olduğu ve Türk yetkililer tarafından kendisine ödeme yapıldığı için evler de dahil olmak üzere her türlü yalanın icat edildiğini ve yayıldığını ifade ediyor. Yunan polisi tarafından hedef alınan tek kişi Olsen ve örgütü değil. Geçen Eylül ayı sonlarında, iki düzine çevik kuvvet polisi Midilli limanındaki Mare Liberum arama kurtarma botuna bindi ve cep telefonlarına ve dizüstü bilgisayarlara el koydu. İki gün sonra mürettebat, Yunan kaçakçılık soruşturmasında suçlanacaklarını duydu.

Sığınmacılara şiddet uygulanıyor

Bir başka arama ve kurtarma grubu olan Uluslararası Acil Durum Müdahale Merkezi, Eylül 2018’de 30 üyesini benzer suçlamalarla yargıladı. Örgütler, geçen yıla kadar Yunan ve Türk sahil güvenlik görevlilerinin kendi yetki alanlarındaki tekneleri kurtarıp geri çektiğini vurguluyor. Resmi tutumlarda büyük değişiklik geçen yıl Mart ayında gerçekleşti. Meriç Nehri’ndeki Yunan sınır muhafızları, on binlerce geçiş girişimini geri püskürttü. Yunan sahil güvenliği arama kurtarma hizmetinden mülteci teknelerini caydırmaya ve Türk sularına geri püskürtmeye geçti. Hem karada hem de denizde, Yunan makamları, Avrupa sınırı ve sahil güvenlik olan Frontex tarafından takviye edildi. Bu prosedür, sığınma başvurusunda bulunanların labirent gibi bir AB sığınma sürecinde gezinmelerine yardımcı olan bir adli yardım kuruluşu olan Legal Centre Lesvos (LCL) tarafından iyi bir şekilde belgelenmiştir. LCL, 1 Şubat’ta bir önceki yıla ait 17 geri itmeyi belgelediği bir rapor yayınladı. Hepsi benzer bir modeli takip ediyor. Birçok vakada yetkililerin cep telefonlarına el koyduğu, sığınmacıları dövdüğü veya sindirdiği ve onları karada alıkoyduğu bildiriliyor. Katılan sığınmacılar, bu olayları Türkiye’ye döndükten sonra LCL’ye bildirdiler. LCL, Yunanistan’a ilk giriş girişimlerinde başvuranların geri püskürtüldüğü çok sayıda sığınma davası kazandığını açıkladı. Avrupa Komisyonu ve Avrupa Parlamentosu, Avrupa sınır koruma ajansı Frontex’in bu iddia edilen geri itmelerde suç ortağı olup olmadığına dair soruşturmalar başlattı. Ancak AB yetkilileri sorunu yumuşatıyor gibi görünüyor. 30 Mart’ta Midilli’yi Mitarachi ile birlikte ziyaret ettiğinde, İçişleri Komiseri Ylva Johansson, Yunan makamlarının arama ve kurtarmayı ele alış biçimini eleştirmedi.