YÜREKLERİMİZDEN KAPILAR AÇILSIN SEMAYA

Bu akşam, on bir ayın sultanı Kur’an ayı Ramazanı Şerif’in müjdecisi Beraat gecesini idrak edeceğiz İnşallah!

Gönlümüzden dilimize dökülen dualarımızla yalvaracağız yüce rabbimize. Zira iki cihan güneşi Peygamberimiz (sav) şöyle buyuruyor bu gece hakkında:

“Şaban ayının 15’inci gecesini ibadetle geçirin, gündüzünde de oruç tutun. Çünkü Yüce Allah, bu gece dünya semasına rahmetiyle tecelli eder ve ‘Yok mu tövbe eden, tövbesini kabul edeyim. Yok mu rızık isteyen, rızık vereyim. Yok mu şifa isteyen, şifa vereyim. Yok mu başka isteği olan ona da istediğini vereyim’

Ama bu Beraat gecesinin, geçtiğimiz yıllarda idrak ettiğimiz Beraat gecelerinden farklı kılalım kendimize….

Her zaman olduğu gibi bu gecede de dünya semasına rahmetiyle tecelli eden yüce rabbimizden af ve mağfiret dileyelim ama… Dualarımız birlik ve beraberliğimiz noktasında depremzede kardeşlerimiz için olsun. Semaya kalkan eller, dualar ve zikirler ile coşan gönüller, hep depremzedeler için olsun bu akşam.

Gözleri yaşlı analar babalar, yetim ve öksüz kalan yavrularımız için duaya kalksın eller.

Ve hatta bugün dünyalık her şeyi bir kenara bırakalım. Atalım… Bir günlüğüne de olsa bırakalım da evlerimiz buram buram maneviyat koksun, buram buram Rasulüllah koksun. Yapacağımız dua ve zikirler ile cami kubbeleri yankılansın ve hatta o kubbeler, yankılanan zikir sesleri arasında, bütün özlediğimiz ve istediğimiz dünyalıkların üzerine çöküversin. Heva ve heveslerimiz, o kubbe çöküntülerinin altında kalarak can versin. Dünyalıklar, heva ve heveslerimiz can verirken kubbenin yıkıntıları altında, depremde enkaz altında kalarak şehit olan insanlar düşüversin benliğimize. Düşüversin de, bu dünyanın geçici olduğunu anlayalım tüm benliğimizle. Bütün hücrelerimiz hissetsin bu dünyanın üç günlük geçici dünya olduğunu.

Gök kubbe açılsın üzerimize de semaya rahmetiyle tecelli eden yüce rabbimizin nimetlerini temaşa edelim. Bütün saatler dursun. Zaman dursun, mekanlar özelliğini yitirsin bu akşam. Sadece ve sadece rabbimiz ile baş başa kalalım. Gözlerimizden dökülen yaşlar süzülürken yanaklarımıza, içten bir Allah diyelim. O Allah nidası bizim için tövbe olsun, o Allah nidası  bizim için zikir olsun!

Yüreklerimizden kapılar açılsın semaya da kulaklarımız duysun kainatta ki bütün yaratılmışların zikirlerini. Allah, Allah, Allah!

Ve biz de katılalım zikir senfonisine!

“Allah, Allah, Allah, Allah!”

Şaban DOĞAN

Recent Posts

  • Makale

COP 29, G20’DERKEN..

Rio’da uzlaşma için görüş birliği sağlanamadı. Toplantı sonrası Rio’da başarısız bir darbe girişimi oldu. Dünyayı…

3 saat ago
  • Gündem

Uluslararası Ceza Mahkemesi, Netanyahu ve Gallant İçin Yakalama Kararı Çıkardı!

Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM), Gazze'de işlenen savaş suçları nedeniyle İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski…

11 saat ago
  • Gündem

KUR’ÂN ARAŞTIRICISIYDI BEL’AM MI OLDU!

Bu video bize BELAM başlığı ile gönderildi. BEL’AM için Diyanet İslam Ansiklopedisine baktığımızda şu açıklamayı…

11 saat ago
  • Gündem

YALNIZCA VE SADECE MİLLETİMİZİN ASKERLERİNE MUHTACIZ

Seçilmiş Cumhurbaşkanımızın katıldığı merasimden sonra bir gurup teğmenin sonradan korsan yeminle Mustafa Kemal’in askerleriyiz diyerek…

15 saat ago
  • Gündem

İBB Meclisi’nde İstanbul’da Suya Her Ay Zam Yapılacak

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Meclisi’nde alınan kararla su fiyatlarına %17,5 zam yapıldı ve her ay…

16 saat ago
  • Gündem

Marmara’da Lodos: Deniz Ulaşımı Olumsuz Etkilendi

İstanbul' da Şiddetli lodos, Marmara Bölgesi'nde deniz ulaşımını sekteye uğratmaya devam ediyor. İstanbul, Bursa ve…

17 saat ago