ZİNACI KİŞİ ALDATTIĞI EŞİNDEN HELÂLLİK ALMALI MI?

Allah’a, Ahiret hayatına ve Kur ‘ani hayat düzenine inanılmıyorsa faiz, işkence, kibir ve zina gibi şer eylemlerinden sakınıp sakındırmak kesinlikle mümkün değildir.

Zina Dünyada ve Ülkemizde Yaygınlaşmaktadır                          

İnanç yokluğu veya zayıflığı sebebiyle meşrulaştırılması sonucu yaygınlaşan ve yaygınlaştırılan şer bir eylem de zinadır. Bir diğer anlatımla evli, dul ve de bekâr kişilerin nikâh bağı olmaksızın yaptığı cinsel ilişkidir.

Batı ülkelerinde aktif cinsel hayat döneminde bir erkeğin veya kadının nikâh dışı yani zina ilişkisine girdiği cinsel partnerlerin sayısı bir düzineden başlamaktadır.

Son dönemlerde yaygınlaşan zina ne yazık ki evli erkekler gibi evli kadınlar arasında da artış göstermektedir.

On yıldan bu yana fetvaiste siteme gelen sorular arasında özellikle evlilik hayatında eşlerden biri tarafından yapılan zinaya ilişkin olanları başı çekmektedir.

(Zina hakkında gerekli ve yeterli bilgiyi İslam’a Göre Cinsel Hayat isimli eserimizde bulabilirsiniz.)

Ruhu Kanatan Zina Günahtır ve Suçtur

İşlenen her haram muhakkak ruhumuzu yaralar, kanatır ve sızlatır. İmanlı olup nefsi arzularına gem vuramayan zinacı erkekler ve kadınlar bu ıstırabı derinden duyarlar. Özellikle kadınlar yaptıkları ve tövbe ettikleri zina günahı için kocalarına itirafta bulunup helâllik almaları gerekip gerekmediğini sorarlar.

Allah’a ortak koşma ve insan öldürmeden sonra üçüncü derecede en büyük günah ve suç olan zinaya yönelen kişi, Rabbimizin yasağını çiğnediği için günahkâr olur. Ayrıca şartlarına uygun tövbe etmeden ölürse azaba uğrayabilir. (Nûr, 24/69)

Dört şahidin tanık olacağı şekilde aleni olarak zina yapan veya itirafta bulunan erkek veya kadın suç işlemiş olacağından İslam toplumunda bir topluluk huzurunda 100 sopa vurularak cezalandırır. (Furkan 25/68; Nûr 24/2)

Zina Hak Oluşturur mu?

Zinanın tövbeyi gerektirir  hatta günah ve cezayı gerektirir suç oluşu açık. Bize özellikle sıkça sorulmakta olan soru şudur:

Zina, aldatılan kadının veya kocanın lehine helâllik alınmasını gerektirecek şekilde bir hak oluşturur mu?

Bu sorunun cevabı, elbette soru çizgisinde Kur’an ve Sünnette araştırma yapmayı gerektirmektedir. Biz de tamamıyla öyle yapmaya çalışacağız. Ancak bir ön bilgi vermek gereğini duyuyoruz:

Evlilikte erkeğin güzel geçinme, nafaka temin etme, aileyi dış tehlikelere karşı koruma, sabır gösterme, kocalık görevini yapma ve ayrıca şiddet kullanmama gibi vazifeleri vardır. Kadının da kadınlık görevini yapma, doğurup büyütme, örfe göre ev işlerini üstlenme, zinadan korunma benzeri görevleri vardır. Bir tarafın görevleri diğer tarafın haklarını oluşturur. Bu sebeple eşler arasında helalleşmeyi gerektirir haklar oluşur. Biz değinildiği üzere eşlerden birinin zina yapması diğer taraf için hak oluşturur mu, konusunu inceleyeceğiz.

Kadının Zinasının Kocanın Lehine Hak Oluşturması

1. Kadının Kur’ân ile sabit olan görevlerinden biri de nefsini zinadan, kocasının malını israf ve teleften korumasıdır.

Rabbimiz şöyle buyurur:

“Erkekler kadınları, Allah’ın kendilerini birbirinden farklı/üstün kıldığı yetenekleri kullanarak ve mallarından harcamalar yaparak koruyup gözetirler.
Sâlihat (hayırlı/erdemli)kadınlar evlilik sözleşmesinin gerektirdiklerine itâat edenlerdir ve onlar Allah’ın (haklarını) korumasına karşılıkkocalarının yokluğunda kendilerini cinsel haramlardan, kocalarının malını da israf ve teleften koruyan kadınlardır…” (Nisa 4/34)

Zinaya düşen kadın Rabbine ve de nafakasını sağlayan kocasına karşı zinadan korunma görevini yapmamıştır. Bununla birlikte yapması gereken görevini ihlali kocası lehine hak doğurur.

Burada kısaca bir ilave yapalım. Kadının zina yapması, kocanın erkeklik görevini, gereğince yapmamasından kaynaklanıyorsa -kadın mazur olmasa da- koca günahkâr olur.

1. İslâm Hukuku’nun uygulanacağı İslâm toplumunda koca, zinasına tanık olduğu karısı aleyhine Lian’a gidebilir. Ve karısının cezalandırılmasını isteyerek ondan ayrılabilmektedir.

Böylesi bir imkânın kullanılamayacağı laik toplumda bu durum koca lehine hak doğurabilir.

Li’ân; kocanın hakim önünde dört şahitle ispatlamaksızın karısına zi­na isnad etmesidir. Ve kadının da bu isnadı reddetmesi sonucunda yapılan, ye­minle pekiştirilmiş dört şahitliği içine alan ve ardından “la’net” ve “ga­dab” sözlü bedduâyı içeren ve eşlerin ayrılığıyla sonuçlandırılan bir işlem­dir.

( Kur’an’da değinilen Lian hakkında(Nûr 24/6…) . Gerekli ve yeterli bilgiyi İslam’a Göre Cinsel Hayat isimli eserimizde bulabilirsiniz.)

1. Kişinin canı ve malı gibi uğruna silahlı vuruşmaya girebileceği ve savaşabileceği bir insanlık değeri Irzıdır.

 “ İnsanın kendisine, soyuna, sosyal çevresine yönelik övgü ve yergiye konu olan varlığı”. Şeklinde tanımlanabilen Irz’ı kişinin namusu başta olmak üzere şahsiyetini oluşturan değerlerin bütünü olarak değerlendirebiliriz.

Peygamberimiz şöyle buyururlar:

“…Canı ve malı uğuna öldürülen kişi şehiddir. Irzını korurken öldürülen kişi de şehiddir.” (Mişkât…Hn. 3529)

Uğruna can verilebilecek ırzın zina yoluyla bizzat kadın eş tarafından çiğnenmesi ırza yönelik açık zulümdür. Elbette koca lehine bir hak oluşturur.

1. Kadının yapması sebebiyle yaralanmayacak şekilde dövülebileceği tek suç zinadır.

Haram olan dövme fiilini meşrulaştıran eylem zina olduğu için karısının zinası, kocanın lehine hak oluşturabilir.

(Bu konuda ”Kadın değil, zinacı kadın sövülebilir mi?” başlıklı yazımızın okunmasını öneririz.)

• Bazı sahâbiler ve müçtehid İslam alimleri, Nûr sûresinin üçüncü âyetinden hareketle zinanın nikahı düşürebileceği içtihadında bulunmuşlardır.

Bu içtihada göre kadının zinası nikâhı düşürür; evlilik binasını çökertir. Bu sebeple sebebiyle duyulacak istıraplar bir tarafa, evlilik akdi sırasında koca tarafından ödenmiş veya üstlenilmiş olan mehirin heder olması anlamana gelir. Mehirin kocaya geri verilmemesi durumunda koca lehine hak oluşturacağı zahirdir.

Burada iki not düşürelim:

Zinanın nikahı düşüreceği ihtiyatıyla hareket edilmeli. Ama İslam alimlerinin büyük çoğunluğuna göre zinanın nikahı düşürmediği bilinmelidir.

Rabbimizin Kur’âni buyruğuna göre erkek evlenirken karısına, onun razı olacağı miktarda para, mal ve bilgi türünden bir değeri mehir olarak vermekle yükümlüdür. (Nisa, 4/4)

Kocanın Zinasının Kadının Lehine Hak Oluşturması

1. Kocanın zinası, kadının ırzını lekeleyeceği, onu bir zinacının karısı konumuna düşürerek toplumsal konumunu zedeleyeceği,
2. Özellikle kocasının zinaya yönelişi sebebiyle kocasının cinselliğinden yararlanamaması, kadın lehine hak oluşturur.

Aldatılan Eşin Sahip Olabileceği Hak Nedir?

Bizim makalemizde üzerinde durduğumuz hakların bir kısmının parasal tazminat sebebi olup olmaması ayrı çalışma konusudur.

Bizim işaret etmek istediğimiz haklar, âhiret hayatına intikal ederek kişi aleyhine sonuç verebilecek haklardır. Bilinmesi gerektiği üzere Kıyamet sorgulaması sırasında hak talep edilebilir korkusuyla birbirinden kaçışacak bir sınıf da karı kocalar olacaktır. Rabbimiz şöyle buyurur:

“Kulakları sağır eden o ses geldiğinde,
İşte o gün kişi kardeşinden, kaçar.
Annesinden, babasından,
Eşinden ve çocuklarından .
O gün, herkesin kendine yetip artacak bir derdi vardır.” (Abese 80/33-37)

Hak Helâlliği Nasıl Alınabilir?

Haklar oluşabileceğine göre helallik nasıl alınabilecektir? Özellikle kadınların zinalarını itiraf edip kocalarında helâllik istemeleri ailevi şiddete ve giderilemeyecek huzursuzluklara hatta cinayetlere sebep olabilir. Açıklayacağımız sebeplerle bundan kaçınılması gerekir.

1. İki şerden hafif olanının tercih edilmesi kabul gören hukuk kuralımızdır. Bu sebeple Zinadan tövbe edilmeli. Ama kocaya itiraf edilmemelidir.
2. Gizlice yapılan günahların açığa vurulup insanların tanık kılınması, Peygamberimiz tarafından yasaklanmıştır. (Buharî, Edeb 60; Müslim, Zühd 52-2990)
3. İslâm Hukuku’nda en az dört şahidin tanık olmadığı zina işlemi aleyhine dava açılamaması da, ayrıca topluma kötü örnek oluşturacak şekilde alenen işlenmemiş zinaların örtülmesini gerektirmektedir.
4. Allah, yapılacak tövbeleri kabul edeceğini ve bütün günahları bağışlayacağını bildirmekte. (Şûra,42/25;Zümer,39/53) Peygamberimiz de tövbe edenin günah işlememiş gibi olacağını müjdelemektedir. (İbn Mâce, Zühd 30)

Bu gerçekler ve gerekçelerden hareketle bir daha işlenmeyecek şekilde zinaya tövbe edilmeli. Alınacak umumi helallikle yetinilmelidir. Ayrıca hak sahibi eş için Allah’a dua edilip hayırlar dilenmelidir.

Doğruları en iyi bilen Allah’tır.

Ali Rıza Demircan

YAZARIN DİĞER YAZILARINI OKUMAK İÇİN BURAYA TIKLAYINIZ

MİRATHABER.COM – YOUTUBE